Yüksek yağ, yeterli protein ve düşük karbonhidrat içeren diyet sistemi olarak tanımlanmaktadır. Vücut düşük karbonhidrat karşısında yakıt kaynağı olarak yağı kullanır. Karaciğer yağı, yağ asitlerine çevirerek vücut ketonunu üretir ve böylece vücudun primer enerji kaynağı olan glikoz ile yer değiştirir. Bu diyette kanda ketonun birikmesi “beslenme ketozisi” olarak adlandırılır. Ketojenik diyette genellikle hayvansal protein kullanılmaktadır. Bu diyet sistemi uygulanırken multivitamin takviyesi gerekmektedir. Ketojenik diyetin 1920’li yıllardan bu yana mekanizmasının anlaşılması için birçok çalışma yapılmış ve çeşitli klinik alanlarda kullanılması sağlanmıştır. Merkezi sinir sistemi ve metabolik yollar üzerindeki poliotropik etkileri nedeni ile ketojenik diyet üzerinde çalışılmış ve çeşitli nörolojik bozukluklar, travmatik beyin hasarı, akne, kanserler ve metabolik bozukluklarda umut verici olmuştur. Ketonlar hücresel metabolizma üzerinde ki olumlu etkileri nedeniyle “süper metabolik yakıt” olarak adlandırılmakta ve ketojenik diyet şu anda “DİYABEZİTE” tedavisinde etkin kullanılmaktadır. Ketojenik diyet; endokrin bozukluklar, diabetes mellitus, obezite, metabolik sendrom, polikistik over sendromu, konjenital (doğumsal) hiperinsülinemi, non-alkolik yağlı karaciğer, nörolojik bozukluklar, epilepsi, lennox-gastout sendromu, myoklonik estatik epilepsi, parkinson hastalığı, alzheimer, amyotrofik lateral skleroz (ALS), norkolepsi (halk arasında bilinen adıyla uyku hastalığı), depresyon, otizm, migren/baş ağrısı gibi alanlarda tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Ketojenik diyet bir tedavi şeklidir profesyonel destek almadan uygulanması önerilmemektedir Proje Hakkındaki Düşünceleriniz... 0 Yorum Yorumlarınız bizim için değerlidir ! Gönder